HAYAL EDİYORUM!
Ayları deviriyoruz habire. Ardından yıllar birbirini kovalayacak. Zaman bu hızla akıp gidecek. Geriye baktığımızda ya hayıflanacağız yapamadıklarımız için "Ah o yıllar bir daha geri gelse, neler yaparım neler" diyeceğiz ya da yaptıklarımızdan memnun geriye baktığımızda gururla anlatacağımız ne çok güzel şeyimiz olacak.
Düşünüp durduklarımız ya kafamızı sürekli meşgul edecek ya da eyleme geçersek bizi istediğimiz limana götürecek.
Hadi berarber bir karar verelim.
Hayatımızın ipleri kendi elimizde derken bazılarınızın sesini duyar gibiyim. "Hadi canım sen de" "Tuzun kuru konuşuyorsun işte" " Benim yerimde ol da bir dene, bırak hayal etmeyi arkana bakmadan kaçarsın" vesaire vesaire. Olsun ya...Bir kerecikte kendiniz için yapmayı istediklerinizi yapabildiğinizi hayal edin. Kandırın kendinizi ne çıkar. Sonra da unutun gitsin...
Aslında nasıl yapacağımızı biliyoruz da...Sorun burda değil zaten...
Bilmek bir şey ifade etmiyor uygulamadıktan sonra, eyleme dönüştürmedikten sonra ...
Sosyal paylaşım sitelerinde, yüzyıllar öncesinin düşünürlerinden, ünlü filozoflarından, bilim adamlarından, şairlerinden, yazarlarından vs. o kadar güzel sözler, şiirler ya da deyişler paylaşıyoruz ki ... Sevgi, aşk, mutluluk, dürüstlük, alçak gönüllülük, hasret, özlem, iyilik, cömertlik ve hayata dair neler neler yazıp paylaşıyoruz.
Paylaştığımız yazılar bizi tam can alıcı noktamızdan yakalıyor. Söylenecek hiçbir şey yok. Okuduğun anda seni öyle güzel anlatıyor ki. İşte bir kaç örnek.
"Kendi doğrularım başkalarına yanlış geliyor diye, doğrularımdan vazgeçecek değilim"
Demiş ki! Mevlana; seni seveni zehir olsa yut; seni sevmeyeni bal olsa unut.
"Geçmişle yaşamak en ağır ruh hastalığıdır; eğer yenemezsen asla yeni bir gelecek yazamazsın."
"Sen kendini biliyorsan kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır. Unutma! Gereksiz eleştiri gizli hayranlıktır."
"Hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa, sakın üzülme! Aksine sevin, çünkü çok yakında gülü de gönderecektir."
"Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair, ya da bir fazlalık vardır , geçmişten gelen" Fuzuli
Mevlana ne güzel söylemiş, sadece bu sözler bile yetmez mi kendimizde bir şeyleri değiştirmeye ne dersiniz?
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.
Hoşgörülülükte deniz gibi ol.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
İşte!
Bu paylaştığımız yazıların, çok değil yaa.... on da birini, ne bileyim tırnağımızın ucu kadarını bile olsa yapabilsek kendimizde ne çok şeyi değiştirebiliriz.
Şöyle kafamızı bir yorsak ne yapmak istediğimize. Elimize bir kâğıt kalem alsak yazsak.
Hedeflerimizi doğru belirleyip şaşmadan, korkmadan ,
Başkasının "ne der"ine takılmadan,
Kendimize " ben yapamam" engelini oluşturmadan,
"Nasıl yaparım" bile demeden ,
Sadece bir adım atsak hedeflerimiz için,
Ne olur?
Hadi hep beraber....
Kendimizi severek, yürekten dileyerek ve isteyerek,
İsteklerimizin gerçek olduğunu düşünerek,
ve işte oldu diyerek.
Hep beraber sevgiyle kalın.
H. UYAR