HATAY KÖMBESİ |
Sevgili arkadaşlar sizinle bir kurabiye tarifi paylaşmak istiyorum. Okulumuz öğretmeni Dilşad hocamın tarifi. Kendisi Hataylı olunca tarifte oranın en lezziz kurabiyelerinden ... Kömbe.
Kömbeyi niye çok sevdim? diye kendi kendime
soruyorum. Cevap hazır. İçine konan baharatı mı ? desem, değil. Gün geçtikçe daha
da çıtırlaşıp lezzetlenişi mi? desem değil. Bayatlamadan uzun süre kalışımı desem hele, hiç değil arkadaşlar.... Siz hiç hatırlıyor musunuz?
Bir kurabiye pişirdiğinizde kokusunun mutfağınızdan günlerce gitmediğini...
Ben
hatırlıyorum.
Geçenlerde
bayramda gelenlere ikram etmek için, hem de Deniz'e giderken koyabileceğim bir
şeyler olsun diye bir kurabiye yapayım dedim. Ama farklı bir kurabiye olsun
istedim. Aklıma hemen kömbe geldi. Siz de duymuşsunuzdur adını eminim. Aldım
tarifi... Tabi ki Dilşad Hocamı da yanında getirerek...
Birlikte yapalım iyice öğrenelim diye. Her
kurabiyenin kendine has bir püf noktası vardır. Dilşad hocamın annesi bu işin
piri bizde ondan destek alarak koyulduk işe. Elimizde kömbe kalıbı yoktu ama
kalıpsızda güzel şekil vermesini öğrendik. Ve çok güzel bir dayanışma örneği
sergileyip yaptık kömbemizi. Sonra da bayramda
gelenlerle paylaştık. Ooo.. çok güzel olmuş. Bu nedir? diyenlere nasıl
yapıldığını, şeceresini anlata anlata paylaştık.
Belki de keyifli kısmı burdaydı.
Hayır... Hayır ... Neydi beni en çok mutlu
eden? Kömbenin lezzetinden çok kokusuna
takıldım dersem anlayabilir misiniz? Pişerkenki kokusu müthiş tamam, anladım.
Ancak bir kurabiye günlerce kokusunu evin
içinde hissettirerek kendini bu kadar
sevdirebilir mi? İşte arkadaşlar ben bu kokuya takıldım kaldım. İnanılmaz bir
koku. Sabahleyin kalkıyorum, mutfağa geçiyorum. Buram buram kömbe kokuyor.
Gidiyorum okula, geliyorum, yine
kömbenin o kendine has insanın içini güzel duygularla dolduran kokusu... aman Allahım. Ben hiç bir kurabiyenin kokusunun bu
kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim. İsterseniz bir deneyin. Bana hak
vereceksiniz. Bayram geçeli hayli oldu.
Aslında bu duygularımı çok önce yazmalıydım. Bir türlü buna fırsat gelmedi.
Nihayetinde yüreği güzel, kendi güzel bir kız "Havva Teyze geçenlerde sen bir kömbe yapmıştın
çok güzel olmuştu. Birlikte yapsak." deyince "Tamam yapalım"
dedim. Kömbenin kokusunu yeniden hissedişimde aynı duyguları tekrar yaşadım.
Mutfakta bıraktığı rayihası yine beni mest etti. Galiba bu koku bende biraz da önceki yaşanmışlıkları hatırlattı. Evimin dolu dolu olduğu, gelenlere
keyifle hazırlıklar yaptığım günleri hatırlattı. Belki de bu kokuya takılışım
bu yüzden. Ne güzel... Beni mutlu etti.
Evet..
bunları paylaşmalıydım. Bu güzel kömbe tarifini hiç bir yerde bulamazsınız.
Size bütün detaylarıyla veriyorum.
MALZEMELER
1 Kg.
un
2
paket margarin
2 su
bardağı şeker
1 su
bardağı dolu dolu süt
2
tatlı kaşığı yedi türlü bahar,
1
paket vanilya,
10
adet karanfil ( dövülmüş),
1
tatlı kaşığı mahlep
2
tatlı kaşığı çörek otu
2
paket kabartma tozu
Bir
kase susam (üzeri için)
HAZIRLANIŞI
Margarinleri
erit, içine şekeri dök. Yağla birlikte şekeri karıştırarak iyice erit. Sütü
dök, sırayla yedi türlü baharat,
karanfil, mahlep, çörek otu, vanilyayı koy karıştır.
Kabartma
tozunu unla birlikte eleyerek yavaş yavaş karışıma ekle. Yumuşak ele yapışmayan
bir hamur olmalı.1 kilo un bazen fazla gelebiliyor. O yüzden elinizin ayarına güvenin, unu ona göre koyun. Kurabiyenin en büyük özelliği iyi yoğurulması. Buna dikkat
edin.İsterseniz 10 dakika dinlendirebilirsiniz.
Şekil
verme aşamasında varsa kömbe kalıbı kullanın derim. Yoksa yaratıcılığınızı. Ceviz
büyüklüğünde bezeler alarak elinizle yassıltıp yapılabilir. Her iki şekilde de
lezzetten bir kaybımız yok. Becerikli ellerde neler olmaz ki...
Hepinize
afiyet olsun. Mutfağınız buram buram sevgi koksun.