17 Eylül 2013 Salı

KORKULARIMIZA, HATALARIMIZA VE HAYAL KIRIKLIKLARIMIZA RAĞMEN...

KORKULARIMIZA, HATALARIMIZA VE HAYAL KIRIKLIKLARIMIZA RAĞMEN...

Hepimizin kusurları vardır kendince, korkuları vardır, hatalar yaparız kimi zaman, kimi zaman da hayal kırıklıkları yaşarız. Bunlar değil midir aslında bizi büyütüp olgunlaştıran? Çok şişmanızdır, kısa boyluyuzdur, belki  incecik kendimize yakışmaz bir sesimiz vardır. Burnumuz yüzümüzde kocaman bir yer kaplıyor olabilir.Sivilcelerle dolu bir yüzünüz vardır, çok çirkinizdir belki. Bu kusurlarımız yüzünden sanıyorum hepimizle dalga geçilmiştir, özellikle çocukluk dönemlerimizde daha acımasız olunduğunu düşünürsek nasıl da sinirlenmişizdir. Aşırı tepki göstermiş ve karşı tarafa zarar vermişte olabiliriz. Bir sürü hoş olmayan anılar aklınıza gelmiştir şimdi. Komplekse kapılmış, belki de kendimizi toplumdan soyutlamışızdır. Sonrasında bu yaşananların bizim kişiliğimizin gelişmesi için elzem olaylar olduğunu fark ediyoruz. Belki mücadeleci ruhumuzu güçlendirmiş olabilir. Sakin sabırlı olmayı , başkalarının ne dediğinin aslında hiçte önemli olmadığını fark ettirmiştir.Kendimizin ne düşündüğünün önemli olduğu fikrini geliştirmiştir. Ya da hoşgörülü olmayı, başkalarının fikirlerine sonuna kadar saygı duymayı öğretmiş olabilir.

Kimi zaman karanlıktan korkarızdır, tek başımıza olmaktan, yalnızlıktan korkarızdır, hayvandan korkarızdır.Kimi zaman da azarlanmaktan, önemsenmemekten,  fakir olmaktan, evsiz kalmaktan, eşimizi kaybetmekten, sevdiklerimizi kaybetmekten korkarız .Yüksekten korkarız, kapalı yerde olmaktan korkarız ... vs. Emin olun korktuklarımız hep başımıza gelir. Bu korkularımızın da bize rağmen bizim kişiliğimizin gelişmesi için var olduğunu fark ediyorum.   Korkularımız bize bir ayna, düşünün bir kere sizce de öyle değil mi?

İnsanı kendisiyle yüz yüze getiren korkuları değil mi? Farzedelim yükseklik korkunuz var. Ağaca çıkamıyorsunuz. Nasıl olduysa oldu, oğlunuz ağacın tepesine çıktı inemiyor. O anda müdahale etmezseniz çok daha kötü şeyler olacak belki de. Ne yaparsınız? Birini mi çağırırsınız yoksa bir an evvel yükseklik korkunuza rağmen ağaca çıkıp çocuğunuzu kurtarmayı mı düşünürsünüz?
Kimisi evde tek başına kalamaz. Kalırsa aklı başından gidecek sanır. Öyle bir olay olur ki, o evde tek başına kalmak zorunda kalır. Korkusuyla yüz yüzedir işte, belki cesaretlenerek korkusunu yenmeyi başaracak. Başardığı duygu onda hiç denemediği yenilikleri getirecektir. Kim bilir...Korkularımızla mücadele etmek, korkularımızın üzerine gitmek kendimizde gelişmesi gereken  duygular için bir fırsattır belki de.

Mesela topluluk önünde konuşamama gibi bir durumunuz vardır. Söyleyeceklerinizi unutacağınızdan, o kadar insanın önünde rezil rüsva olacağınızdan korkarsınız. Size öyle bir görev verilir ki ya da hiç anlayamayacağın bir şekilde  tam da korkunuzla baş başa kalıveririsiniz. İşte size korkunuzla baş edebilmek için bir fırsat. Geri çevirirseniz sadece süreyi uzatmış olursunuz.Uygun koşullar senin yeniden denemen için oluşacaktır,  bundan emin olabilirsin. Korkularımız bizim en büyük öğretmenimiz olabilir.
Ya hayal kırıklıklarımıza ne demeli. Bazen çok severiz ve ona sonsuz güveniriz. Ama güvenimizi boşa çıkarır. Yaşadığımız duygu bizi altüst eder. Kızarız, bağırırız, küfrederiz, nasıl olur? neden yapar? niçin beni anlamaz? söylenirde söyleniriz. Hayal kırıklığımızın büyüklüğü kadar yaşarız duygularımızın şiddetini. Sonra duruluruz, düşünürüz.Hayal kırıklığımızın bize öğrettiğini belki bir zaman sonra fark ederiz. Kime, hangi konuda, ne kadar güveneceğimizi öğrenmişizdir. Belki de   her şeye rağmen yeniden güvenebilmeyi öğrenmişizdir. Ya da en önemlisi kendimize güvenmeyi öğrenmişizdir.

Son söz olarak;

İyi ki varsınız hatalarımız, kusurlarımız, hayal kırıklıklarımız, korkularımız....Kişiliğimizde zayıf kalan bütün yönlerimiz. Sizler bizim için gerekli ve hatta birer armağansınız.


H. UYAR